DÜNYA TÜRK İŞ KONSEYİ BAKÜ BULUŞMASI
DEİK/Dünya Türk İş Konseyi (DTİK) tarafından düzenlenen “DTİK Bakü Buluşması”, T.C. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, DEİK/DTİK Başkanı Nail Olpak ve DTİK Avrasya Bölge Komitesi Başkanı Ali Galip Savaşır’ın katılımları ve DTİK Avrasya Komitesi ev sahipliğinde Bakü’de gerçekleştirildi.
Yurt dışında yaşayan Türkler ve Türkiye dostları üzerinden Türk diasporasını güçlendirmeyi hedefleyen Dünya Türk İş Konseyi’nin organize ettiği DTİK Bakü Buluşması Toplantısı, 14 Ekim 2019 tarihinde Ankara’nın kardeş kenti Bakü’de düzenlendi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yurt dışında katıldığı ilk diaspora buluşmasına yurtdışında yerleşik iş insanları, profesyoneller, akademisyenler olmak üzere 550’ye yakın katılım sağladı.
T.C. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, merhum Bahatzade’nin “Biz iki ayrı devlet olsak da aynı milletin evlatlarıyız, bunun için her fırsatta 'Biz iki devlet, tek milletiz.' dedik, diyoruz. Şimdi tabii yapılacak Türk Konseyi'nde bunu biraz daha geliştiriyoruz, diyoruz ki '6 devlet, tek milletiz'. Azerbaycan'ı olduğu gibi Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan'ı da kendimizden ayrı görmedik, görmüyoruz. Türkistan coğrafyası bizim ata yurdumuz, ana ocağımızdır. Hepimiz aynı dili konuşan, aynı dine inanan, tarihi, kültürü, medeniyeti bir, 300 milyonluk çok büyük bir aileyiz. Kazak, Kırgız, Özbek, Tacik ve Türkmen kardeşlerimizin de Türkiye'ye aynı nazarla baktıklarını, ülkemizi kendi evleri gibi gördüklerini biliyorum. İnşallah bu toplantımızın aramızdaki muhabbet ve kardeşlik bağlarını daha da perçinleyeceğine inanıyorum” dedi.
DEİK bünyesinde kurulan DTİK’in de Türk diasporasının ekonomik ve ticari potansiyelini hayata geçirmeyi amaçlayan bir diğer önemli proje olduğunu vurgulayan Erdoğan, ekonomik bakımdan kalkınmış ve yaşadıkları ülkenin sisteminde güçlenmiş bir Türk toplumunun anavatana daha çok katkıda bulunacağını ifade etti. DTİK’in ülkesine ve kökenine bakmadan yurt dışında yaşayan tüm Türkler için referans ve buluşma noktası olduğunu kaydeden Erdoğan, "Bu çatı, anavatan sevgisinin merkeze alındığı, herkesi kucaklayan, kuşatan, hiç kimseyi dışlamayan bir yapıdır. Dünya Türk İş Konseyini, ülkemizdeki diğer Türk dernekleri ve kuruluşlarının rakibi olarak değil, tam tersine onları destekleyen, onlara her türlü istişare fırsatı sunan bir platform olarak görüyoruz. Yurt dışında yaşayan tüm müteşebbislerimizi, Dünya Türk İş Konseyine üye olmaya davet ediyorum” dedi. Dünya Türk İş Konseyi Başkanı ve yönetiminden de Türklerin yaşadıkları her yere ulaşmalarını, bir temsilciyle de olsa varlık göstermelerini isteyen Erdoğan, "Şu gerçeği bir an olsun aklımızdan çıkarmamamız gerekiyor. Türkiye ve Azerbaycan Türklerinin bulundukları ülkelerde bir millet iki devlet şiarıyla hareket ettikleri takdirde aşamayacakları engel yoktur. Türkiye ve Azerbaycan ne kadar güçlü olursa yurt dışında yaşayan kardeşlerimiz de o kadar güçlü olur. Aynı şekilde Türk dünyası ne kadar güçlü olursa Türk diasporası da kendini güçlü hissedecek, geleceğine çok daha güvenle bakacaktır. Bunun için farklılıklarımızı ortak paydaların önüne geçirmeden el birliği içinde çalışmalarımızı sürdürmeliyiz” dedi.
DEİK ve DTİK Başkanı Nail Olpak, Barış Pınarı Harekâtıyla, terör unsurlarına karşı, güvenliğimizin ve sınırlarımızın korunması için mücadele eden Mehmetçiklerimizin, Allah yar ve yardımcısı olsun diyerek sözlerine başladı. Azerbaycan'la yakın ilişkilere değinen Olpak, "Azerbaycan bizden ‘’kardeş kömeği’’ni esirgemeyecek, biz de her türlü yardım için daima hazır olacağız. Bu kardeşliği nesilden nesle aktarmalı, ‘’bir millet, iki devlet’’ sloganını nakış nakış işlemeliyiz” dedi. Olpak sözlerine şöyle devam etti: "Diasporamız, bizim için önemli bir kazanım. Ülkemiz, diasporasına sahip çıkan nadir ülkelerden biri. Cumhurbaşkanımızın, bir yurt dışı DTİK programımızda bizimle olması, bunun açık bir göstergesi. Diaspora, eğer iyi değerlendirilebilirse, bir ‘’beyin göçü’’ değil, aksine, bir ‘’beyin kazanımı’’ olabilir. Çünkü? Diaspora, gurbetçi kavramından ziyade, içinde yaşadığı toplumla birlikte olurken, “diaspora opsiyonu” stratejisiyle, anavatanına da katkı sağlayanlar için asıl anlamını taşıyor” dedi.